Çağın Ana Kahramanı - Çağın Ana Kahramanı Chapter 1
Tüm bölümler:
Çağın Ana Kahramanı
Çağın Ana Kahramanı - Bölüm 1 - Varış
Parlak...
Biraz fazla parlak değil mi? Güneşe benziyor ama hiç ısı hissetmiyorum...
Hm... Dur bir dakika, şuan uyumuyormuyum? Neredeyim ben? Rüya mı görüyorum?
Arel etrafına bakmaya çalıştı ama görüşü bulanıktı. Birkaç kez gözünü kırptı ve sonunda rahatça görebildi.
Beyaz şeffaf bir boşlukta havada süzülüyordu, ortam ölüm sessizliğiydi ve çıt yoktu. Gözleri far taşı gibi açılan Arel hafif panikle kendini kontrol etmek için ellerine ve bedenine baktı.
Dostum...
Bedeni aynı bulunduğu ortam gibi şeffaflaşmıştı. Sanki ruh gibiydi.
Konuşmak için ağzını açtığında kelimeler ağzından çıkmadı. Sanki bu yer ses titreşimlerini direk yok ediyordu.
Arel hafifçe başını iki yana salladı ve sakinleşmeye çalıştı. Rüyada olduğuna inanıyordu ama bu kadar gerçekçi ve net görebildiği bir rüya daha önce hiç görmemişti.
Aniden şeffaf beyaz alem anında karardı ve her şey karanlığa gömüldü. Ortamdaki tek parlaklık Arel'in şeffaf ruhundan geliyordu.
Neler oluyor...
Aniden, karanlık alemin derinliklerinden sarımsı bir sis yayılmaya başladı. Sis yavaşça Arel'in ayaklarının altındaki bölgeyi sardı ve hafifçe etrafa dağılmaya devam etti.
Arel yukarıdan gelen bir parlaklık hissetti ve gözlerini yukarı dikti. Alemin göklerinde ufak yıldızlar belirmiş, yavaşça etrafa diziliyorlardı. Sonra, alemin iki ucunda da hilal aylar belirdi. İkisi de ters taraflara bakıyordu.
Gözlerin önünde beliren şeyler Arel'e hem huzur hem de dehşet verdi ve duyguları karmaşıklaştı.
Bunların anlamı ne...
Arel'in düşünceleri ayaklarının altındaki sarımsı sisin derinliklerinden gelen ışıkla yarıda kaldı. Işık yavaşça, dikey bir şekilde iki ayın ortasından alemin göklerine doğru çıktı ve bir anda patladı.
Gökte, iki ayın ortasında büyük bir yıldıza benzeyen bir ışık huzmesi oluşmuştu. Parlaklık dayanılmaz bir dereceye geldi ve neredeyse görenleri kör edeceki.
Arel iki eliyle yüzünü korudu ve bir yandan da ışık huzmesine baktı. Oldukça huzurlu ve kutsal bir his veriyordu.
Altındaki sis yavaşça tüm aleme yayılmaya başladı ve parlaklığı bastırdı. Önündeki sahne yavaşça karardı ve bilincini yavaş yavaş kaybettiğini anlayınca panik Arel'i ele geçirdi.
Bekle, dur... Neden bu kadar gerçekçi hissettiriyor? Hayır!
Gözleri kapanmadan önce görebildiği tek şey sarımsı sis, ufak yıldızlar ve sarı ışık huzmelerinden oluşan parlak bir cümleydi:
"Keşfet, bul, eriş."
Eriş..? Neye, nasıl...-
Cümlesini tamamlayamadan Arel'in görüşü karardı.
Parlak...
Biraz fazla parlak değil mi? Güneşe benziyor ama hiç ısı hissetmiyorum...
Hm... Dur bir dakika, şuan uyumuyormuyum? Neredeyim ben? Rüya mı görüyorum?
Arel etrafına bakmaya çalıştı ama görüşü bulanıktı. Birkaç kez gözünü kırptı ve sonunda rahatça görebildi.
Beyaz şeffaf bir boşlukta havada süzülüyordu, ortam ölüm sessizliğiydi ve çıt yoktu. Gözleri far taşı gibi açılan Arel hafif panikle kendini kontrol etmek için ellerine ve bedenine baktı.
Dostum...
Bedeni aynı bulunduğu ortam gibi şeffaflaşmıştı. Sanki ruh gibiydi.
Konuşmak için ağzını açtığında kelimeler ağzından çıkmadı. Sanki bu yer ses titreşimlerini direk yok ediyordu.
Arel hafifçe başını iki yana salladı ve sakinleşmeye çalıştı. Rüyada olduğuna inanıyordu ama bu kadar gerçekçi ve net görebildiği bir rüya daha önce hiç görmemişti.
Aniden şeffaf beyaz alem anında karardı ve her şey karanlığa gömüldü. Ortamdaki tek parlaklık Arel'in şeffaf ruhundan geliyordu.
Neler oluyor...
Aniden, karanlık alemin derinliklerinden sarımsı bir sis yayılmaya başladı. Sis yavaşça Arel'in ayaklarının altındaki bölgeyi sardı ve hafifçe etrafa dağılmaya devam etti.
Arel yukarıdan gelen bir parlaklık hissetti ve gözlerini yukarı dikti. Alemin göklerinde ufak yıldızlar belirmiş, yavaşça etrafa diziliyorlardı. Sonra, alemin iki ucunda da hilal aylar belirdi. İkisi de ters taraflara bakıyordu.
Gözlerin önünde beliren şeyler Arel'e hem huzur hem de dehşet verdi ve duyguları karmaşıklaştı.
Bunların anlamı ne...
Arel'in düşünceleri ayaklarının altındaki sarımsı sisin derinliklerinden gelen ışıkla yarıda kaldı. Işık yavaşça, dikey bir şekilde iki ayın ortasından alemin göklerine doğru çıktı ve bir anda patladı.
Gökte, iki ayın ortasında büyük bir yıldıza benzeyen bir ışık huzmesi oluşmuştu. Parlaklık dayanılmaz bir dereceye geldi ve neredeyse görenleri kör edeceki.
Arel iki eliyle yüzünü korudu ve bir yandan da ışık huzmesine baktı. Oldukça huzurlu ve kutsal bir his veriyordu.
Altındaki sis yavaşça tüm aleme yayılmaya başladı ve parlaklığı bastırdı. Önündeki sahne yavaşça karardı ve bilincini yavaş yavaş kaybettiğini anlayınca panik Arel'i ele geçirdi.
Bekle, dur... Neden bu kadar gerçekçi hissettiriyor? Hayır!
Gözleri kapanmadan önce görebildiği tek şey sarımsı sis, ufak yıldızlar ve sarı ışık huzmelerinden oluşan parlak bir cümleydi:
"Keşfet, bul, eriş."
Eriş..? Neye, nasıl...-
Cümlesini tamamlayamadan Arel'in görüşü karardı.
hafif başlangıç diyelim
Bölümün Sonu!
Umarım bölümü ve seriyi beğenmişsindir.
Eğer bölümde veya seride bir sorun olduğu veya bir ihlal olduğunu düşünüyorsan yorumlarda belirtebilirsin.
Ayretten bölüm ve seri hakkında yorumunu eleştirini yorumlar bölümünden yapabilirsin!!
İyi eğlenceler!
Mangaka Notu
Yorum
Not: Disqus şu sıralar bazı sitelerde (özellikle fansub benzerlerinde) sorun çıkarıyor olabilir. Bu yüzden sitemizde hem Disqus'u hem alternatif sistemleri sunuyoruz.
Lütfen yukarıdan bir yorum sistemini seçin.
📌 Cusdis yorumları onay sürecinden geçiyor. Endişelenmeyin, yorumunuz büyük ihtimalle başarıyla gönderilmiştir.
📌 Bazen Disqus yorumlarında konu kapalı yazıyor o yüzden diğer yorum sistemlerini deneyin!